top of page

Meslek Tercihleri: Nasıl Bir Hayat İstiyorum?

İnsanın kim olduğuna dair  geçirdiği anlam istenci süreci; nasıl bir insan olduğu, ne tür davranış modellerine sahip olduğu üzerine soru işaretlerini beraberinde getirir. Oldukça soyut olan bu mefhumlara insan; yaşamı içerisinde somut bir boyut kazandırabilir.

 

Bireysel Dinamizm & Bilişsel Proses

 

Yaşam döngüsünden bağımlı veya bağımsız gelişen, yenilenebilir, kişinin dinamizmi üzerinden meydana gelen birtakım kaynaklar vardır. Bu kaynaklar bireyin nasıl bir hayatın içinde olmak istediğiyle ilgilidir. Kaynaklardan ilki; anlamlı kişisel tercihlerdir. Anlamı, insanın doğasını idrak edebilmenin esası olarak düşündüğümüzde; bireyin yaşamında ulaşmak istediği hedef, düşünce, eylem ve çabanın dengeli bir alanda gerçekleşmesi yine bireyin  karakterini ve ahlakî yapısını şekillendiren anlam ve inanç sisteminden bağımsız olmadığını görebilmek mümkündür. Bu bağlamda meslekî kimliğin oluşumu da, inanç ve tinsel değerlerden ayrı düşünülemez. Meslek edinimi insan hayatında öyle bir yerdedir ki,  sadece ‘hayat idâmesi’ üzerinden düşünmek sığ bir bakış açısı olur. İnsan, hayatını idâme edebileceği ortamı; duygu, düşünce, kişilik, öz benlik ve öz saygı gibi yapılar üzerine kurar. Meslek edinme; bireyin yalnızca müstakil olarak değil, bütünsel manada toplumsal yaşamda her bakımdan barınabilmenin bilimsel adıdır. Meslek ve meslek tercihleri, bireyin aynası gibidir. Her bir ayrıntısında kişisel bir özelliğin detayı yer alır. Bu yüzden, bireyin toplumun hangi alanında yer alacağı oldukça önemlidir. Yukarıda zikrettiğimiz somutlaşma meselesi de, mesleğin bireyi- bireyin de mesleği doğru yansıtması neticesinde gerçekleşecektir. Burada altı çizilmesi gereken durum, kişinin “nasıl bir hayat istiyorum?” sorusunu olgunlukla yanıtlayabilmesi ve ne istediğini bilmesidir. Bireysel biliş, bireyin yaşamına yön veren karar verme mekanizmasının kontrolünün sağlanmasıdır. Toplumsal biliş, kontrollü uygulamanın sağlanmasıdır. Bu iki bilişin ortak noktası kişinin bireysel doyumu değil, başkalarının yararını gözeterek hareket etme noktasındaki alış ve veriştir.

 


Küreselleşen dünyanın gündemi oldukça hızlı değişme göstermektedir ve bu dünyanın içinde binlerce meslek türü bulunmaktadır. Kişinin kendisi ile ilgili emin adımlar atabilmesi için önce kendisinden emin olması gerekir. Tüm bu ifadelerin kulağa fazla soyut geldiğinin farkındayım ve kavramsallaşan bu olguların içinde insan canlısının, toplum içinde nasıl yer bulacağına dair sıkışmış bir ruh halinde olduğu durumunu da göz ardı etmeden analiz etmeye gayret sarf etmekteyim. Ancak burada açığa kavuşturulması gereken mefhum bireyin; bilgi, donanım, istidâd (kabiliyet), meslekî yeterlilik unsurları olmaksızın meslek sahibi olmaya çalışmasıdır. Bireyin seçimlerinde bilinçsizce attığı her adım, onu yatay çeşitliliğinde yalnızca oyalar ve kişi o mesleğe yaşamında yeterince yer veremediği için tatminsizlik ve kaygı gibi negatif duygularla baş etmeye çalışır.  Oysa kişi, yatay çeşitliliğini bir de dikey çeşitliliği ile taçlandırsa, ortaya anlamlı bir dünya çıkması mümkündür. Dikey çeşitlilik, insanın iç dünyasının zenginliğini temsil eden önemli bir tinsel alandır. İnsanın değerli oluşu ve iç dünyasının zenginliği; dikey çeşitliliğinin içinde katman katman açılır, bu da her bir katmanın ayrı birer insan doğası olduğunu gösterir. Önemli olan keşfetmektir. Bireyin doğasıyla uyumlu tercihler yapması; tinsel dünyasındaki basamaklarla tanışmasını sağlayacağı gibi, elde etmek istediği yaşam alanında gerek kendisi ile gerekse de toplumla uyumlu ve dengeli bir iletişimin köklerini sağlamlaştıracaktır.

 

                                           Kendinden kendine yürüme üretkenliği insanı tabiatıyla tanış kılar..

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page